Balıkçılık bir gurup insan için bir meslek büyük bir kitleyi
oluşturan amatör yada sportif balıkçılar içinse bir hobi. Hobi derken
küçümsediğimi zannetmeyin, derin ve büyük bir aşktan beslenen bir yaşam tarzı.
İnsanların nefes aldığı, suya onun yaşamına dokunduğu zengin ve derin bir yapı.
Takip edenler bilir. Çok kelam etmem amatör arkadaşlar
hakkında. Sürdürülebilir balıkçılık mücadelesinin en önemli paydaşlarından biri
olarak görmeme rağmen örgütlenmeleri ve mücadeleye katılmaları konusunda
dışarıdan (profesyonel balıkçılık alanından) müdahaleleri doğru da bulmam. Kendi süreçlerinin kendi yapılarını, faaliyet
tarzlarını ve pozitif oluşturacağına inanırım. Nitekim bu düşüncemde çokta
yanılmadığımı ASOF ve oluşturan derneklerde ne kadar haklı olduğumu gördük.
Neler yaptıklarını nasıl yaptıklarını ve ne zorluklarla yaptıklarınatanık
oluyor ve gurur duyuyoruz. Belki başka derneklerde vardır ve ben bilmiyorumdur eğer
varsa onları da alkışlar takip listemize alırız. Eğer varsa onlara da haksızlık
etmiş olmayayım.
Derdim ASOF güzellemesi yapmak değil. Bir olumlu ve bir
olumsuz örneği bir arada işaret etmek geçen sene oynanan bir tiyatronun bu sene
tekrarı vesilesiyle bir sorunun bir kez daha altını çizmek ve Genel
Müdürlüğümüzün (özellikle iletmemize rağmen) neden duyarsız kaldığını anlamaya
çalışmak ve bu duyarsızlığı kamuoyu ile paylaşmaktır.
Konu bir türün üreme dönemi nedeni ile av yasağının
bulunduğu bir dönemde av yarışmasına malzeme yapılması ile ilgilidir. Geçen
sene yaşanan rezalet bu sene tekrar edilmiş bir (sözüm ona amatör) dernek ve
bir belediye işbirliği ile sıradan bir reklam malzemesi haline getirilmiştir. Daha da kötüsü bu rezalet rutin hale gelmek
üzeredir.
Geçen yıl yapılan yarışmaya itiraz etmiş (http://dokuluk.blogspot.com.tr/2014/05/kalkan-yarsmas-hakknda.html
) Genel Müdürlük nezdinde konunun takipçisi olmuştuk. Genel Müdürlük “Kalkan
türü nezdinde bir yarışmaya izin vermediklerini” alınan iznin yakala bırak
yarışması olduğunu beyan etmiş bizim itirazımız üzere polemik yapan arkadaşlar
bu durumun bir defaya mahsus olduğunu gelecek yıllarda yasak zamanda Kalkan
yarışması olmayacağını beyan etmişlerdi. Ben burada isim telaffuz etmeyeceğim.
Hem yarışmayı düzenleyenler hem de konuyu takip edenler kimin ne dediğini
biliyor ve ayrıca polemiklerde edilen kelamlar facebook sayfalarında duruyor.
Önce bu yarışmayı
düzenleyenlere;
Geçen sene bizim bilim kurulumuz var dediniz, bilim
kurulunun onayı ile düzenliyoruz dediniz bizde sizin bilim kurulunuzla
görüştük. Burada isim vereceğim, Vahdet Ünal böyle bir olaydan haberimiz yok
eğer varsa izin vermiş isek bizi de asın dedi. Diğer hocayla da görüştük, üreme
zamanında yarışma mı olurmuş” dedi. Siz bir seferlik bir karışıklık oldu bir
daha yasak zamanda yapmayacağız dediniz. Belediye başkanı ben festivali
duyurdum bir seferlik izin verin dedi, peki ne odluda bu sene üreme zamanının
bitmesini beklemediniz.
Sizi üreme zamanında yarışma yapmaya zorlayan sebep ne ?
Zorlayan kişi kim?
Bu işten kurtulacağınızı mı zannediyorsunuz. Yaptığınızın hesabını sizden ve suç
ortaklarınızdan sormayız mı zannediyorsunuz. Siz tahrip olmuş bir stok üzerinde
üstelik üreme zamanında avı teşvik eden, insanları Kalkan avlamaya özendiren
bir işe nasıl cüret ediyorsunuz.
Gelelim yörenin
belediyesine;
Siz böyle bir rezaletin nasıl ortağı olursunuz. Adınıza bu
lekeyi nasıl sürersiniz. Geçen yıl size bu işin yanlışlığı anlatıldığı halde nasıl
tekrar edersiniz. Balıktan balıkçıdan sürdürülebilirlikten bu kadar mı
uzaksınız. Her ikinize de çok laf etmeyeceğim. Sizin seviyenizde, anlayışınız
da vicdani kavrayışınızda buraya kadarmış.
Gelelim sorumlu otoriteye;
Mevcut su ürünleri kanunumuz sizi canlı sucul kaynakları
korumakla yükümlü kılıyor. Üstelik gerek geçtiğimiz yıl bu yarışma izniniz
olmadığı halde yapıldı. Antalya Belek’te konuyu size aktardığımızda hem
şahsınız hem de yeni daire başkanımız konuyla ilgileneceğinizi böyle bir
yarışmaya izin vermeyeceğinizi söylediniz. Ne oldu, nasıl oldu da bu işleri
meslek edinmiş 3-5 kişinin bu faaliyetini durduramadınız. Üreme zamanı
yarışmaya izin veren bir otorite üreme zamanı yapılan yasa dışı balıkçılıkla
nasıl mücadele edecek? Kendini sivil topluma ve balıkçıya nasıl inandıracak.
Biz üreme zamanı Kalkan ağı atanları “üreme zamanı yarışma yapılırken” nasıl
ikna edeceğiz.
Tahrip olan Kalkan stokumuzu nasıl koruyacağız.
Balıkçılığı “amatör
balıkçılık esnafları” ve belediyeler yönetecekse ne gerek var resmi otoriteye …