S.S. İSTANBUL BÖLGESİ SU ÜRÜNLERİ KOOPERATİFLER BİRLİĞİ
TARAFINDA 1-4 MART 2013 TARİHLERİ ARASINDA YAPILAN "I. BALIK VE BALIKÇILIK ÇALIŞTAYINDA” ALINAN KARARLAR ÜZERİNE
İstanbul birlik sürdürülebilir balık mücadelesi ve içine
girdiğimiz “balıkçılık uygulamalarında reform sürecinde” sorumluluk alan,
tabanının görüş ve taleplerini merkezi bürokrasiye taşıyan, bu süreçte çok
önemli işler yapmış ve gelecekte de yapmaya devam edeceğine inandığımız önemli
bir balıkçı örgütüdür. Bu çalış tayda çıkan kararlar hakkındaki düşünce ve
eleştirileri paylaşmadan önce bu huşunun altını çizmekteki amacın sadece
fikirler düzeyinde bir görüş paylaşımı olduğudur. Bu konuda hatırlatmak
istediğim bir başka husus ise eleştiri kapsamına giren düşüncelerimde muhatabın
Birlik ve Birli Yönetiminin olmadığı, toplantıya katılan ve sorunların olası
çözümleri konusunda katkı vermesi beklenen değerli akademisyenlerimize yönelik
olduğudur.
İstanbul Bölge Birliği güncel sorunları ortaya koymuş, bu
sorunlar temelinde bir tartışma platformu oluşturmuştur. Bu ortaya konan
sorunları yargılamak, bu konuda eleştiri yada öneri getirmek bu yazının
amaçları dışındadır. Yazının bu giriş bölümünü bitirirken altını çizmek
istediğim son husus ise İstanbul Birlik yönetiminin zor koşullar altında da
olsa örnek bir davranış gösterdiği ve sürdürülebilir balıkçılık mücadelesinin
en önemli paydaşlarından biri olduğunu bir kez daha göstermiş olduğudur.
Çalıştay “İstanbul özelinde balıkçılık, kooperatifçilik
ve kooperatiflerin ekonomik olarak güçlendirilmesi adına paydaşlarla görüş
alışverişinde bulunmak ve ortak kararlar üretmek” üst başlığı altında 8 farklı tartışma
konusu belirlemiştir. Bu tartışma konuları;
1-Su ürünleri avcılığı sektörünün temel
sorunları,
2-Balıkçıların durumunu ve yaşam standartlarının sağlıklı işlemeyişinin nedenleri,
3-Balıkçı barınaklarının sorunları,
4-Su ürünleri kooperatifi ana sözleşmesinin doğan yetersizlikler,
5-Nakil belgelerinin uygulamalarında yaşanan sıkıntılar,
6-Balıkçılık kaynaklarının daha iyi yönetilmesinin önündeki engeller,
7-Su ürünleri avcılığının düzenleyen tebliğlerle ilgili sorunlar,
8-Kooperatiflerin güçlendirilmesi, .
2-Balıkçıların durumunu ve yaşam standartlarının sağlıklı işlemeyişinin nedenleri,
3-Balıkçı barınaklarının sorunları,
4-Su ürünleri kooperatifi ana sözleşmesinin doğan yetersizlikler,
5-Nakil belgelerinin uygulamalarında yaşanan sıkıntılar,
6-Balıkçılık kaynaklarının daha iyi yönetilmesinin önündeki engeller,
7-Su ürünleri avcılığının düzenleyen tebliğlerle ilgili sorunlar,
8-Kooperatiflerin güçlendirilmesi, .
Sıralanmıştır ve benim tartışmak istediğim bu sıralama ve
tespitler değil bu sıralamaya bağlı olarak yapılan tespitler ve çözüm
önerileridir.
Tespit edilen sorunlara yönelik alınması gereken tedbirler
ve orijinal metne sadık kalarak bu tedbirlere dair düşüncelerim;
1-Uygulanmakta olan su ürünleri ve sosyal güvenlik mevzuatlarında
balıkçı meslek tanımının olmayışı önemli eksiklik olarak görülmektedir.
Hazırlanmakta olan kanun tasarısında ve buna bağlı olarak çıkarılacak
yönetmeliklerde bu tanımın yapılması ve sosyal güvenlik kurumu ile
ilişkilendirilmesi önemli bir yarar sağlayacaktır.
Balıkçılık sektöründe sosyal
güvenlik kanayan bir yaradır. Geçmişte bu konuda bazı adımlar atılmaya
çalışılmış ama kalıcı bir çözüm bulunamamıştır. Sorun balıkçılığın mesleki
tanımı yada bu konudaki yetersizlerde değil balıkçılık ekonomisinin içinde
bulunduğu kaotik yapıda aranması gerektiği konuyla ilgilenen her kesin
malumudur. Meslek tanımı yapılmış bir çok sektör aynı sorunları yaşamakta,
sağlık ve ihtiyarlık sigortası alanında sorunlar devam etmektedir. Bu konuda
yapılması gereken tartışma ve çalışmalar sigorta primlerinin hangi kaynaktan
karşılanacağıdır. Geleneksel kıyı balıkçıları açısından baktığımızda sorun
tamda budur. Düzenli bir gelire sahip olmayan kıyı balıkçısı düzenli ödenmesi
gereken sigorta primlerini nasıl yatıracaktır. Bu sorunun çözümü sadece mevzuata
dayalı bir çözüm değildir, “bu sorunun çözümü geleneksel kıyı balıkçısının
refah düzeyimim iyileştirilmesi ve buna da bağlı olarak gelirlerin nasıl
düzeltileceğinde” yatmaktadır. Gözden kaçan bir başka husus ise balıkçı
gemisi çalışanlarının (tayfa) sosyal güvenlik sorunudur. Avcılık gelirlerinde pay sisteminin işlediği
geleneksel kıyı balıkçılığında sigorta primleri konusunda tekne sahibi ve
çalışanı tekne mülkiyeti dışında eşit koşullara sahiptir ve her ikisi de prim
ödemesinde disiplin sağlayabilecek bir gelir mali istikrarına sahip değildir.
Bu nedenle geleneksel balıkçılık prim fonu oluşturulmalı, balıkçılık ticareti
üzerinden kesilen vergi, harç vs. benzeri gelirlerinden belirlenecek uygun
miktarlar bu fona aktarılmalıdır. Hangi mevzuata sahip olursak olalım primde
kaynak sorununu çözmeden geleneksel balıkçılık alanında sosyal güvenlik
sorununu çözemeyiz.
Endüstriyel avcılıkta ise büyük
çoğunluğu itibari ile maaş artı pay (prim) sistemine geçilmiştir ve burada
işletilmesi gereken hukuk işveren hukuku olmalıdır. Endüstriyel avcı teknesi
çalışanlarının sigorta primleri işverenleri tarafından yatırılmalıdır.
2-Hali hazırda uygulanmakta olan Bağkur’a üyelik sürecinde Ziraat
Odasına üyelik şartının kaldırılması ve bunun yerine BİRLİK, SÜRKOOP üyeliğinin
geçerli olması, balıkçılarımızın maddi ve manevi zarar görmesini
engelleyecektir.
Bu tedbirler listesi içinde benim
için en anlaşılmaz önerilerden bir tanesi budur. Balıkçılığın sosyal güvenlik
sorunlarının çözümünde şikayet ettiğimiz odaya kayıt külfetinin ortadan
kaldırmak yerine birlik üyeliğinin zorunlu olması sadece bürokratik kurumların
yer değiştirmesinden başka bir işe yaramayacaktır. Ayrıca her hangi bir
kooperatife ortak olmamış bir balıkçı veya kooperatifi herhangi bir birliğe üye
olmayan balıkçılar bu hakkı nasıl kullanacaktır?
Hiçbir dostumuz kızmasın, bu
öneri balıkçının sosyal güvenlik problemini çözmekten çok ağır mali sıkıntılar
yaşayan kooperatiflerimize bir mali kaynak yaratmak amacı ile önerilmiş
görüntüsü vermektedir. Kooperatiflerimizin mali açıdan güçlendirilmeleri için
atılması gereken adım balıkçılık gelirlerinde iyileştirmelerin önünün
açılmasıdır. Bunu sağlamanın yolu ise avcılıkta rekabet, pazarlama ve
alternatif gelirler yaratma konusundaki adımlarla mümkündür.
3-Kooperatifler ve Bölge Birliklerinin Ticaret Sicil Tescil ilanlarının
Ticaret Odası yerine üst birlik tarafından yapılması, Birlik ve Merkez
Birliğini güçlendirmek amacıyla yarar sağlayacaktır. Bu konuda bir yasal
değişiklik gerekmektedir.
Bu öneride bir yukarıda yapılan önerinin bir benzeridir.
Yapılması gereken bürokratik kurumun kimin olacağını tartışmak değil,
balıkçılık örgütlenmelerinde her türlü bürokratik hantallığın giderilmesi ve örgütlenmelerin
ekonomik maliyetlerin nasıl düşürülebileceğini tartışmaktır.
4-Balıkçılarımızın çalışma şartları yoğun ve ağır olduğundan yıpranma payları yüksektir, erken emeklilik hakkı verilmelidir. Bu konuda Bakanlık ve SÜRKOOP olarak SGK nezdinde teşebbüse geçilmesi önemli bir fayda sağlayacaktır.
Doğru bir öneridir ve balıkçılık
sektöründe sosyal güvenlik tartışmasının önemli bir konu başlığıdır.
5-Balıkçı ve faaliyetlerin toplum tarafından bazen yanlış/yetersiz
algılanması söz konusudur. Bu durumun giderilmesi, balıkçılık mesleğinin
tanıtılması, balıkçıların kullanmakta oldukları av araçları ve avlanma
yöntemlerinin kaynaklar üzerindeki olumsuz olabilecek etkilerinin ortadan
kaldırılması, Bakanlık tarafından ilan edilen yönetim kararlarının
uygulanmasına tüketicilerinde ortak edilmesinin sağlanması, sağlıklı su
ürünleri tüketiminin arttırılması amacıyla kamu spotlarının hazırlanarak medya
kuruluşlarında yayınlanmasının sağlanması önemli bir katkı sağlayacaktır.
Geleneksel balıkçılık kentlerin
deniz ile iletişimini sağlayan en önemli tarihsel yapıdır. Günümüzde yok
olmanın eşiğine gelen bu sosyo ekonomik gurup desteklenmeli, topluma
anlatılmalı ve desteklenmesinin önemi üzerine her türlü girişim Sivil Toplam,
Merkezi Balıkçılık Bürokrasisi ve Balıkçılık Örgütleri işbirliği ile hayata
geçirilmelidir.
6-Sektörün daha iyi yönetilmesinde eğitimin önemli bir rol oynadığına
inanılmaktadır. Bu nedenle bakanlık, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve
balıkçılık kooperatifleri olarak balıkçıların, tüketicilerin ve kamuoyunun
bilgilendirilmesi amacıyla basın bültenleri ve bildirilerin hazırlanması ve
periyodik eğitim çalışmalarının düzenlenmesi gerekmektedir.
7-Küçük ölçekli balıkçıların ÖTV’siz mazot alabilmesi için
kolaylaştırıcı çalışmaların yapılması sağlanmalıdır. ÖTV’siz mazot kullanarak
kayıt dışı ve yasak avcılığı önlemek için, Bakanlığımızın, Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile birlikte bu sorunu önleyici tedbirlerin
alınması sağlanmalıdır.
Doğru bir tespittir ve ÖTV siz
mazot kullanımında var olan eşitsizlik acilen giderilmelidir.
8-Balıkçıların kullandıkları av araçları, yunuslar nedeniyle her geçen
yıl artan oranda tahribata uğramakta, ekonomik olarak zararlara yol açmakta ve
çoğu kez avcılığa devam edemeyecek durumlara neden olmaktadır. Bakanlığımızın
başta Karadeniz ve Marmara Denizi olmak üzere denizlerimizdeki yunus
populasyonunun tahmini konusunda Üniversiteler ve Araştırma Enstitülerin bu
konu ile ilgili araştırma yapılmasının sağlanmalıdır.
Benim anlamakta zorlandığım
önerilerden birisi budur. Bunca değerli akademisyenin katkı verdiği bu
toplantıdan çıkan bu öneri acaba ne anlama gelmektedir. Yunus avcılığının serbest
bırakılması için bir gönderme yapılan bu öneri açıkçası böyle değerli bir çalış
taydan tedbir olarak çıkmamalıydı. Elbette ki Yunus balıkları beslenebilmek
için geleneksel kıyı balıkçılarının av
araçlarına zarar vermekteler ve balıkçılık faaliyetlerini engellemektedirler.
Bu sorunun çözümü popülasyon tahmininde ve buna bağlı olarak avcılığın serbest
bırakılmasında değildir. Bu sorunun çözümü geleneksel av araçlarının Yunus
zararından etkilenmeyecek şekilde modifiye edilmesinde veya başka av araçları
ile değiştirilmesinde aranmalıdır.
9-Balıkçıların kazancını arttırmak ve stoklar üzerinde ki av baskısını
azaltmak amacıyla balıkçı teknelerine su ürünleri kooperatifleri öncülüğünde
turizm amaçlı balık avcılığı izni verilmesi talep edilmektedir.
Bu öneri doğru bir öneridir.
Geleneksel kıyı balıkçılarının ve onların kooperatiflerinin mali olarak
güçlendirilmesi açısından da en gerçekçi öneridir. Avrupa’da ve dünyanın
çeşitli ülkelerinde yapılan geleneksel balıkçılık turizmi ( pesca turizm ) bir
an önce hayata geçirilmeli merkezi otorite bu konuda yol gösterici ve
destekleyici bir rol üstlenmelidir. Bu konuda onaylanan bir pilot proje Gökova
körfezinde onaylanmış ve yakında başlamak üzeridir. Çok önem verdiğimiz bu
proje tek pilot bölge ile sınırlı kalmamalı içinde bulunduğumuz yıl içerisinde pilot
proje sayısı arttırılmalıdır.
10-Ziraat Bankasının Balıkçılara verdiği kredilerde kredi teminatların
tekne ruhsatlarını yeterli olması sağlanmalıdır.
Bu öneri doğru bir öneridir ve
balıkçının borçlanması konusunda “borcun geri ödemesi ve balıkçının ekonomik
güvenliği” için alternatif tartışmalar başlatılmalıdır.
11-Balıkçıların, ruhsat ve izin belgeleri gibi her türlü işlemleri
Bakanlık İl Müdürlükleri yanında İlçe Tarım Müdürlüklerinden de alabilmelerine
ilişkin düzenleme yapılması önemli bir ihtiyaç olarak nitelendirilmektedir.
Bu öneriye ek olarak; mevzuattan
doğan bürokrasi azaltılmalı, balıkçılık çalışanlarının belgelendirilmeleri
tekne sahibinin kefaletine dayanarak kooperatif yada birlikler tarafından
yapılmalıdır.
12-STWC belgelerinin (sınırlı vardiya zabiti, balıkçı gemisi kaptanı,
usta gemici) alınması ile ilgili kurs sürelerinin uzunluğu ve balıkçılara
önemli bir maliyet getirilmesi nedeniyle Bakanlığımız ve Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanlığı, Balıkçı gemilerine yönelik sürecin kısaltılarak
sadeleştirilmesi kaçınılmaması gereken bir zorunluluk olarak görülmektedir.
Kurs ekenomosine katkı saplayan
bu uygulama gözden geçirilmeli, 12 m altında liman sefer hakkına sahip balıkçı
gemilerinde STCW zorunluluğu kaldırılmalıdır. Altına Türkiye’ninde imza attığı
STCW-F prosedürleri liman sefer bölgelerinde faaliyet yapan balıkçı gemilerinin çalışanlarını sertifika
zorunluluğundan muaf tutmaktadır. Balıkçı gemileri için yeni sertifikasyona geçmeyi beklemeden “Gemilerin gemi adamları
ile donatılmasına dair yönetmelikte” yapılacak yapılacak küçük bir değişiklik
yeterli olacaktır.
13-Gerçek balıkçının gelir kaybına yol açan amatör balıkçıların ticari
faaliyetini engellemek amacıyla, amatör balıkçılığı düzenleyen tebliğde
avlanmasına izin verilen günlük 5 kg miktarın günlük 1 kg olarak düşürülmesi
yararlı olacaktır. Amatör balıkçıların da denetlenmeleri büyük önem
taşımaktadır.
Benim anlamakta zorluk çektiğim
bir başka öneride budur. Amatör balıkçılıkta yapılması gereken tür ve boy
yasaklarında bilinçlendirme ve tebliğ konusundaki denetimlerin hayata geçirilmesidir.
Sorun amatörün 5 kilo balık avlaması değil top yekün hatalı avcılık yapmamız ve
bu konuda bilinçsiz olmamızdır. Profesyonel av araçlarının kullanımı konusunda
denetimler sıkılaştrılmalı ve bu konuda ek önlemler alınmalıdır. İdare
tarafından getirilen av araçlarının ve ağ başlıklarının markalanması bu konuda
önemli bir adımdır ve büyük ölçüde işe yarayacağı kesindir.
14-Gündemde olan Balıkçı barınaklarının Ulaştırma bakanlığına
devredilmesi çökme noktasında olan balıkçılığı geriye dönülmeyecek bir kaosa
sürekleyeceği. Balıkçı barınakları Adı üzerinde OLAN balıkçı barınakları ticari
bir işletme olmadığından Liman başkanlıklarınca verilen işletme izinleri geriye
çekilmelidir. Balıkçı barınaklarının imar planlarının olmaması Balıkçı
barınağının kiralanmasında ve sonrasında bürokrasi engeli ve yetki karmaşası
yaşanmaktadır Güvenliğin olmaması,Balıkçı ve kooperatiflere ait bir lokal,
dinlenme/toplantı yeri eksikliği Barınaklarda üst yapılarının olmaması, Balık
satış yerlerinin zorlaştırılması Barınaklarından alınan gayri safi yeden
ödenmesi gereken %10 kesintinin alınması, Balıkçı ruhsatı olmasına rağmen
balıkçılık mesleği icra etmeyenlerin yarattığı sorunlar Balıkçı ruhsatı
olmasına rağmen balıkçılık mesleği icra etmeyenlerin yarattığı sorunlar
Balıkçı barınaklarının
kiralanmasında günün gerçeklerine uymayan mevzuat ve bürokratik çok başlılık
acilen ortadan kaldırılmalıdır. Barınakların kiralanması ve yönetiminde tek
yetkili kurum Genel Müdürlük ve teşkilatları olmalıdır. Balıkçı barınakları
yönetmeliği yeniden düzenlenmeli, ilk yardım, eğitim, sosyal faaliyetler ve
balık işleme, satma, saklama ve pişirme gibi konularda gerek altyapı
düzenlemeleri gerekse mevzuat yeniden düzenlenmelidir.
15-Ana sözleşmeler Türkiye Milli Kooperatifler Birliği ,Sürkoop,
Birlikler, Bakanlık ca yapılacak çalışmalarla değişikliklerin en kısa zamanda
tartışmaya açılması kabul görmüştür.
Bu maddenin içeriği belli
değildir ve açıklanmaya ihtiyacı vardır.
16-Nakil belgeleri 3/1 Tebliğde açıklanan şeklinin genişletilerek Ülke,
Sektör menfead lerine önemli katkı sağlamak amacı ile Her Balık 20 kg üzeri
Karaya çıktığı anda gideceği yer mesafe aranmaksızın olduğu yerde satışa
sunulacaksa bile nakil belgesi ile belgelendirilmesi. Herkesin çoğunlukla kabul
ettiği yakalanan balık istatistiklerinin doğru olmadığı ortadan kalkacak
stoklar üzerinde çok doğru bilgi verileri ne kavuşulacak, Kayıt dışılık ortadan
kalkacak, yasak avcılığın önlenmesine katkı sağlayacak, kota sistemine geçişi
kolaylaştırılacak olması öncelik arz ettiği karara bağlanmıştır. Marmara
Denizinde teknelerin sınırlanma getirilmesine rağmen hiç uygulama yapılmayan
sonar cihazlarının kısıtlama değil tamamen kaldırılması, av baskısını, haksız
rekabeti önleyeceği kanaati kabul görmüştür.Tebliğler yayınlanırken alınan
kararların uygulanmasına en az bir yıl süre verilmeli av araçları,gereçleri
yasaklanıyor ise o av araçları bakanlık tarafından toplanarak bedeli ödenmesi
kabul görmüştür.
Balıkçılık reformunun en önemli
noktalarından biri olan bu konuda eksiklikler en kısa zamanda giderilmeli ve ek
tedbirler alınmalıdır.
17-Bakanlığın hizmet ve denetimlerin daha iyi yapılabilmesi amacıyla,
taşra örgütlenmesi Su Ürünleri şubelerinin kurulması gerçekleştirilmeli, bu
birimler ve liman ofislerinde uzmanların istihdamı sağlanmalıdır. Buna ek
olarak liman ofislerin sayısı arttırılarak belirtilmiş limanlar dışındaki
yerlerde avın çıkartılmasına izin verilmemelidir.
Doğru bir öneridir ve eksiklikler
gözden geçirilerek ek tedbirler ile birlikte hayata geçirilmelidir.
18-Av, av gücü, ıskarta ve sosyo-ekonomik analizlere izin verecek girdi
ve çıktıları içeren veri tabanları için sağlıklı, gerçek zamanlı bir veri
toplama sistemine geçilmesi, bu bilgilerin dolaylı stok tahmin yöntemlerinde
kullanılması kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Doğru bir öneridir ve kayıt
sistemimizin eksiklikleri gidererek işlevli hale getirilmelidir.
19-Filonun küçültülmesi amacıyla verilen desteklerin arttırılması ve 12
m’den küçük teknelere de bu destekten yararlanması sağlanmalıdır
Bu önerinin fikri arka planının
tartışılması gerekmektedir. Bu haliyle tam olarak ne kast edildiği anlaşılmamaktadır.
20-Balıkların göç yolları üzerinde bulunan ve biyolojik koridor olarak
tanımlanan İstanbul ve Çanakkale Boğaz’ında dalyan ve gırgır avcılığının
yapılmasına müsaade edilmemeli, bunun yanında Marmara Denizi’nde biyolojik
sözleşmesinin gerektiği oranda deniz koruma alanları ilan edilmelidir. Dalarak
zıpkınla balık avcılığına verilen izin yeniden gözden geçirilmeli ticari
olmaktan uzaklaştırılmalıdır. Belirlenecek boy üstündeki Gemilere açık
denizlerde avcılığını devam ettirmesi doğru olacağı benimsenmiştir.
Doğru bir öneridir daha da
geliştirilmelidir. Deniz rezervleri konusunda uluslar araşı anlaşmanın son
tarihi 2016 dır ve kooperatiflerimiz vakit kaybetmeden bu konuyu gündeme alarak
bölgelerinde bulunuan bilim insanları ile birlikte kendi olasaı koruma
alanlarını şimdiden belirlemeye başlamalıdırlar.
21-Başta Marmara Denizi olmak üzere tüm denizlerimizde; kirlilik, artan
denizcilik faaliyetlerinin sonrası balans suları ile taşınan işgalci türler,
iklim değişikliğinin yol açtığı ekolojik sorunlar balıkçılığımızı tehdit
etmektedir. Balıkçılığımızı etkileyen kirliliğin önlenmesi için ülkemizin de
taraf olduğu uluslar arası sözleşmeler ve ulusal yasa ve yönetmelikler
çerçevesinde; başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı
olmak üzere Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Büyükşehir, İl ve İlçe
Belediye Başkanlıkları görev ve sorumluluklarını titizlikle yerine getirmeli,
izleme ve denetim faaliyetlerini titizlikle sürdürmelidirler. Bu konuda
gerektiğinde akademik kuruluşlardan destek sağlanmalı; kamuoyunu
bilinçlendirmek amacı ile araştırma, eğitim ve yayım faaliyetlerine hız
verilmelidir.
Deniz kirliği çağımızın en tehtid
edici unsurlarından biridir bu konuda toplumun küçün azınlarında oluşan
farkındalığın en geniş kitlelere ulaştırılması konusunda ortak çaba içinde
olmak, yerel ve merkezi idare noktasında konuyu sürekli gündemde tutmak
gerekmektedir.
22-Küçük ölçekli balıkçıların kullandıkları av araçlarının uzunluklarında
sınırlama getirilmeli, Bakanlıkça ağlar sınıflandırılmalı, markalanmalı ve her
teknenin ruhsatında hangi ağ ve ne boyutta kullanacağı belirlenmelidir.
Seçiciliği yüksek av araçlarının kullanılması sağlanmalıdır (Her türe özgü
kanca boyu, ağ göz açıklığı).
Doğru bir öneridir ve Genel
Müdürlüğün bu konuda başlattığı çalışmalara destek sağlanmalıdır.
23-Kaçak avcılık yapan balıkçılar için cezaların yaptırım gücü oldukça
yetersizdir. Kabahatler kanununda gerekli düzenlemeler yapılmalı, cezalar
caydırıcı olmalı ve kaçak avcılık yapan tüm teknelerin yeddi-emine bağlı
limanlara çekilmesi sağlanmalıdır.
Doğrı bir öneridir ve en kısa
zamanda yeni tedbirler alınmalı mevzuat günün gerçeklerine göre yeniden
düzenlenmelidir. Kontrol edilmesi zor yada yasadışı avcılığın yaygın olduğu
sahalarda engelleyici resifler gündeme alınmalı ve acilen hayata
geçirilmelidir.
24-Tüm çabalara rağmen kaçak avcılık ile mücadele de başarılı
olunamamıştır. Kanunda belirtilen tüm görevlerin izleme, denetim ve kontrolde
daha etkin rol almaları sağlanmalıdır. Buna ek olarak balıkçı örgütlerin dâhil
olduğu otokontrol sistemlerin uygulanması kaçınılmazdır.
Doğru bir öneridir ve av
sahalarının elektronik gözetlenmesi ile desteklenmelidir.
25-Karadeniz’de kum midyesi ve salyangoz avcılığında kullanılan hidrolik
direnç ve algarnanın, Marmara Denizi’nde karides algarnaların trole yasak olan
alanlarda kullanılmasına izin verilmesi, denizlerimizin biyoçeşitliliğine
önemli zararlar vermektedir. Bu av araçları yerine ekosisteme zarar vermeyen
alternatif avlanma yöntemlerinin getirilmesi amacıyla araştırmaların
desteklenmesi yararlı olacaktır.
Çok doğru bir öneridir ve yeni
düzenlemelerin hızla yapılması gerekmektedir.
26-Karadeniz’de işgalci bir tür olan rapananın ve deniz salyangozunun yıl
boyunca tuzakla ve dalarak toplanması kaidesiyle yıl boyunca avcılığına müsaade
edilmelidir.
Doğru bir öneridir ve avcılığı
mütevazi bir destek ile teşvik edilmelidir.
27-Haksız rekabeti önlemek için orkinos kotasına sahip olan gırgır
teknelerine söz konusu yıl için başka avcılık ruhsatı verilmesini önlenmeli ve
kota devredilmesi adil olmadığı, kota devri devam edecekse orkinos kotası
bulunmayan tüm Gemiler kota sisteminin içine dahil edilmelidir.
Doğru bir öneridir ve acilen tartışmaya
açılmalıdır. Endüstriyelavcılıkta gelirlerin adil paylaşını hayata geçirmek
reform sürecinin en önemli adımlarından biri olacaktır. Ek olarak bu öneri
HAMSİ AVCILIĞI, BALIK UNU SANAYİ VE BU SANAYİDEKİ DİKEY BÜYÜMENİN ETKİLERİ İLE
BİRLİKTE TARTIŞILMALI benzer bir önlem sektörün bu kesiminde de hayata
geçirilmelidir.
Işıkla avcılık yapılan avcılık
sahalarında Gırgır avlanma derinliği 50 metre asgari sınıra çekilmeli Marmara
ve Batı Karadeniz’de belirlenecek bir boyun üstündeki Gırgır av teknelerinin 50
metreden sığ sularda avlanmaları engellenmelidir.
28-Gırgır ve voli teknelerinde su altı ışık kaynağında, dip kablosunun
uzunluğu, ağ derinliğinden fazla olmamalıdır. Son zamanlarda derin sularda
yapılan dip avcılığında yatak balıklarını ağlara vurdurmak için kabloların
uzatılarak yapılan sistem yatak balıklarının yerlerini değiştirdiği tespit
edilmiş bu nedenle tedbir alınması gerekli görülerek tavsiye kararına
eklenmiştir.
Anlamsız bir öneri, muhtemelen
yanlış bilgiler ışığında gündeme gelmiştir. Enteresan olan değerli
akademisyenlerimizin bu konuda neden müdahil olmadığıdır.
29-Balıkçılığın gelişmiş ülkeler standardına ulaştırabilmek için birim,
bölge birlikleri ve ulusal birlik düzeyinde yapabilecekleri yatırım projelerin
neler olabileceği, bu yatırımları hangi alanda, nerede ve nasıl yapılabileceği
nden yola cıkılarak;
a) Kooperatifler,Birlikler,Merkez Birliği ile birlikte Balık Borsasını oluşturmak.
b) Balık satışlarının tamamını Kooperatiflerin bünyesine taşımak.
c) Merkez Birliğince, Akdeniz,Ege,Marmara,Batı Karadeniz ve Doğu Karadeniz olarak beş bölgede Balıkları depolama, Şokla ma ve paketleme tesisi kurulması
d) Her Kooperatifin Balık satış yerlerinin açılması
e) İstanbul da yeni yapılacak Balık Halinin işletmesini sektör adına yapabilmek için çalışmaların başlatılması
f) Sektörün av araç gereçleri olan ağ imalatının yapılıp yapılamıyacağının çalışmalarını başlatılması, Balıkçı muşambalarının imalatının yapılabilirliğinin altyapı çalışmalarına başlanması,
a) Kooperatifler,Birlikler,Merkez Birliği ile birlikte Balık Borsasını oluşturmak.
b) Balık satışlarının tamamını Kooperatiflerin bünyesine taşımak.
c) Merkez Birliğince, Akdeniz,Ege,Marmara,Batı Karadeniz ve Doğu Karadeniz olarak beş bölgede Balıkları depolama, Şokla ma ve paketleme tesisi kurulması
d) Her Kooperatifin Balık satış yerlerinin açılması
e) İstanbul da yeni yapılacak Balık Halinin işletmesini sektör adına yapabilmek için çalışmaların başlatılması
f) Sektörün av araç gereçleri olan ağ imalatının yapılıp yapılamıyacağının çalışmalarını başlatılması, Balıkçı muşambalarının imalatının yapılabilirliğinin altyapı çalışmalarına başlanması,
Çalıstayın en önemli tespitlerinden
biri öneriler paketi içine sıkışmış. Balık satışlarında birinci satış
kesinlikle balıkçı örgütü tarafından yapılmalıdır. Yeni kurulmakta olan balık
hali için gerekli girişimler şimdiden yapılma AB balıkçılık müktesebatının eşleştirilmesi
sürecininde yükümlü kıldığı bu husus bir an evvel gerçekleştirilmelidir.
Balıkçılık gelirlerinde büyük kayıplara sebep olan arz talep dengesizliği ve
komisyonculuk sistemi ortadan kaldırılmadığı sürece balıkçılık reformunun
hızlanması mümkün değildir. Avlayanın kazanamadığı bu sistemi tasfiye
ettiğimizde çözülmez gibi gözüken bir çok sorun kendiliğinden çözülecek
balıkçılığımızın önü açılacaktır.
30-Balıkçılığın gelişmiş ülkeler standardına ulaştırabilmek için İstanbul
Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi,Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi,
Karadeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ile birlikte projeler üreterek
süreci hızlandırmak kararı kabul görmüştür.
Bu maddeye hayırlı olsun diyelim J
Son söz yerine.
Elbette her toplantının eksikleri yada hataları olabilir.
Bizim gibi bir ülkede tarihsel sorunları olan balıkçılık ve balıkçılık rejimi
üzerine yapılan bir toplantıda tüm sorunları ortaya koymak ve olası çözümleri
belirlemek mümkün değildir. Sorunları tespiti ve olası çözümlerin belirlenmesi
dinamik bir süreçtir ve uzun soluklu bir faaliyettir. İstanbul birlik bu konuda
sorumluluk almış, çalıştaya katkı sağlayacağını düşündüğü Akademisyenleri de
davet ederek bir birlik faaliyeti düzenlemiştir.
Bu nedenle İstanbul Birlik danışma kurulu öncesi üstüne
düşen görevi yerine getirmiş diğer koop ve birliklerede örnek olacak bir
davranış sergilemiştir ve bu etkinlik takdire şayandır.
Çalıştayın sonuç bildirisini tartışırken bunu asla unutmamız
gerekir.