Bir durum bildirme yazısıdır bu, ne düşündüğümü, ne hissettiğimi ve size
nasıl baktığımı paylaşmak istiyorum. Eğer benden başka aynı duygu ve
düşüncelere sahip olan var ise onları da bu paylaşıma davet ediyorum.
Konu elbette balıkçılık ve hiç şüphesiz yasa dışı balıkçılık ama daha
da kötüsü yasayla, Tarım İl Müdürlüğü ile Büyükdere Sahil Güvenlik Gurup
Komutanlığı ve Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ile alay edercesine
yapılan bir yasadışı balıkçılık.
Sizlerinde bildiği gibi (sahi biliyorsunuz değil mi ) Adalar bölgesi
2012 yılından beri “ Gırgır ve çevirme ağları ile avcılığa kapalı” o günden bu
yana da her kış makul sınırları zorlasa da adların ırak saklı köşelerinde yasa
dışı avcılık devam etti. Yakalandıkları olsa da çoğu zaman yakalanmamayı
becerdiler. Ama bu Ocak ayına gelene kadar hep gizli saklı iki ara bir derede
yaptılar bunu. Alenen olan bir konu değil, gizli saklı yapılan bir kabahatti.
Ne olduysa nasıl olduysa bu durum aniden değişti aylardır boğazda yatan balık
sert hava ile birlikte boğazı terk
ederek önce Fenerbahçe sığlıklarına oradan da Adalara yayılarak dağılmaya
başladı. İstanbul’un Gırgırları da bunu bekliyordu zaten. Balığın boğazdan
çıkmasını ve Marmara’da yapılacak avcılığı.
Beklenen oldu ve 1 Ocak’tan bu yana tarihimizde görülmedik bir
küstahlık ama bir o kadar da üzücü olan vurdumduymazlık yaşanmaya başlandı.
Daha düne kadar gizli saklı, gecenin karanlığın koyun körfezin sığlığında
yapılan yasa dışı avcılık ayan beyan göz ortasında yapılmaya başlandı. Ne
utanma ne saklanma, ne yakalanma korkusu nede adalet (yasağa uyan burada
avlanmayan balıkçılar da vardı ve onlara karşı yapılan bir haksızlık,
adaletsizlikti ) hatta daha ilginç olanı bu yasa dışı avcılığın bir meydan
okumaya dönüşmesiydi.
Ankara nezdinde yaptığımız girişimler ve Ankara üzerinden Sahil
Güvenlik iletişimleri neticesinde dün bir SG botu bölgede tam gün görev yaptı.
Bu bot ve personeline yapılan denetim esnasında saldırı girişiminde bulunulması
üzerine ek kolluk gücü çağrılarak konu yargıya taşındı. Peki bundan sonra ne
oldu dersiniz? Pabucun pahallı olduğunu düşünüp bu yasa dışı avcılığa son mu
verildi? Hayır, ne yazık ki hayır. Bu gün daha ortada gün ışında göz önünde
daha fazla avcılık oldu. Yasanın, Tarım Bakanlığının ve Sahil Güvenlik
komutanlığının gücü 10-15 yasa dışı av yapan motora yasa emrini dinletemedi
sözünü geçiremedi. Ne yazık ki bölgede avcılık hala devam ediyor.
Şimdi aşağıda ismini zikrettiğim kurumlar, sizden gerçekten bir şey
beklemiyorum. Çünkü inancımı kaybettim size.
Balıkçılık ve Su ürünleri Genel Müdürlüğü
Bundan sonra sizden bir şey beklemiyorum. Yoğun bürokratik
yaşamınızdan başını kaldırıp burada olan biteni göremediğiniz için. Olayın
sıradan bir balıkçılık vakıası olmayıp topyekun merkezi bürokrasinin itibarının
ayaklar altına alınmasına ( göz yumdunuz demeye dilim varmıyor ) sessiz
kaldınız. Yasanın size yüklediği sorumluluğunuzu yerine getiremediğiniz gibi
kendi çocuğunuz bizlerinde umudu olan iyileştirmelerin en önemlilerinden
birisine, reform kapsamındaki kararlarınıza sahip çıkmadınız.
İstanbul Tarım İl Müdürlüğü
Balıkçılık ve su Ürünleri Şube Müdürlüğü
Sizler sadece Bakanlığın İstanbul’da ki temsilcisi değil aynı zamanda
bizlerin arkadaşları, kardeşleri idiniz. Arkadaşlık ve kardeşlikten daha
önemlisi paydaşlarımız idiniz. Bu gelen fırtınayı, bu balığın boğazdan
çıkacağını bildiğiniz halde önleyici bir önlem almadınız. Gözümüzün, gözünüzün
önünde süren bu pervasızlığa kabadayılığa sessiz kaldınız. Hava koşullarını
teknelerinizin yetersizliğini elbette biliyorum ama göreviniz bu yasa dışı
avcılığı durdurmaktı, bunun yolu ise SG komutanlığının gerekiyorsa kapısında
yatmaktı, yapmadınız.
Sahil Güvenlik Boğazlar Gurup Komutanlığı
Biliyorum bu ülkede hiçbir kurumun yüklemediği kadar görevden kanunen
siz yükümlüsünüz. Yine de topu topu 4-5 gün sürecek bir bölge korumanın önemini
anlamadınız. Mazot kaçakçılığı, göçmen kaçakçılığı gibi itibarlı görevler var
iken bu görevi ciddiye alamadınız. Yada bilemediğimiz bir sebepten bu sahayı
bış bıraktınız. Belki düne kadar görevinizi layığı ile yapamayışınızın bir
sebebi vardır da biz bilmiyoruzdur. Bir şekilde bütün bu olanı anlayabilir size
de hak verebiliriz. Dün yaşanan
kabadayılık ve olayın bir kriminal olay haline dönüşmesinden sonra bu gün aynı
bölgede çok daha fazla sayıda avcılığın nasıl yapılabildiğini ve sizin daha
fazla SG botu ile orada nedem olmadığınızı anlayamayız. Bir başka deyiş ile
benim idrakim bu gün neden orada olmadığınızı anlamaya yetmiyor.
Hani derler ya, doluya koysam almıyor boşa koysam dolmuyor.
Bütün samimiyetimle söylüyorum ki, sizlerden hiçbir şey talep
etmiyorum.
Sizlere inancımı yitirdim ve sadece bilin istedim …
https://www.change.org/p/balıkçılık-ve-su-ürünleri-genel-müdürlüğü-sahil-guvenlik-komutanlığı-istanbul-balıkçılık-ve-su-ürünleri-şube-müdürlüğü-duygu-ve-düşünce-açıklamak
https://www.change.org/p/balıkçılık-ve-su-ürünleri-genel-müdürlüğü-sahil-guvenlik-komutanlığı-istanbul-balıkçılık-ve-su-ürünleri-şube-müdürlüğü-duygu-ve-düşünce-açıklamak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder