13 Şubat 2019 Çarşamba




Bu bir veda yazısı değildir.


Ölüm yaşamak kelimesinin tamamlayan onu anlamlı kılan yegane olgudur. Hayat belki de bir gün öleceğimiz ya da öleceğimizi bildiğimiz için kıymetlidir. Başka bir deyişle bireysel olarak hayatımızı kıymetli kılan bir gün öleceğimizi bilmemizdir.
Lakin hayatın (hayatımızın) toplumsal açıdan da anlamı ve kıymeti vardır. Bu kıymeti ise içinde yaşadığımız toplum/topluluk için yaptıklarımız, ona kattıklarımız ve ürettiğimiz değerlerdir. Bir bireyi bir topluluk için kıymetli kılan yegane şey o bireyin topluluk için yaptıkları ve yapmaya çalıştıklarıdır.

Celal’i toprağa vereli 2 gün oldu ve ben tüm duygularımda, acımdan ve yoksunluğumdan arınarak yazmaya çalışıyorum. Ne kadar üzgün olduğumu, ne kadar yoksun olduğumu yada daha şimdiden ne kadar özlediğimi anlatmak değil derdim. Bütün bunlar içimde yaşadığım sadece bana ait şeyler. Benim amacım bir kez daha balıkçı ortakları, resmi balıkçılık otoritesi, sivil toplum paydaşları ve yoldaşları için Celal’den bize kalan mirası ve onun gidişi ile başta kooperatif ortakları olmak üzere 

Celal’siz bir dönemim sorumluluklarını hatırlatmaktır.

Tuzlayı bilen bilir. Tarihi bostanlara ve balıkçılıga datanan kelimenin gerçek anlamı ile küçük ölçekli bir tarım kasabası idi. Bostanları turizm, sanayileşme ve kentleşme baskısı altında yok olmuş elde ( neredeyse ) bir tek balıkçılık kalmıştır. Balıkçılık ise esasen bu yazının konusu olmayan nedenlerle tüm ülkede olduğu gibi bir çöküşe doğru gitmektedir. Diğer bölgelerde olduğu gibi Tuzla’da da küçük ölçekli balıkçı sayısı her yıl biraz daha azalmaktadır.
İşte Tuzla’nın da Celal’in de kaybının önemi de tam bu noktada ortaya çıkmaktadır. Tuzla Geleneksel Balıkçılığın çöküşüne karşı mücadelenin siperlerinden birisi olmaya aday elimizde kalan nadir kasabalardandır. Balıkçı sayısı azalsa da denizden çıkarttığı ürün miktarı düşse de Tuzla hala balıkçılıkla anılmaktadır.

Celal’in (arkadaşım ve kardeşim olarak) kaybının etkisi ailesi ve arkadaşlarında yarattığı derin üzüntünün dışında ve belki de ondan da önemli olarak tam da bu nokta da olacaktır. Eğer bizler onu, bu güne kadar gösterdiği çabayı ve yarınlara dair umutlarını kavrar ve sahip çıkarsak onun  Celal’i bir kayıp olmaktan çıkarır rahmetli Atakan ağabey ile birlikte hem Tuzlanın hem de kooperatifin tarihine yazar sonsuza kadar unutulmamasını sağlarız.

Yazıya başlarken bu bir veda yazısı değil demiştim.

Ben Celal’e veda etmemenin onu aramızda yaşatmanın  mümkün olduğuna inanıyorum. Tuzla’nın balıkçıları birliklerini geliştirerek devam ettirirlerse, onun emanetlerine (ailesi başta olmak üzere) sahip çıkarlarsa, Tuzla Su Ürünleri kooperatifini, Tuzla Balıkçı Barınağını ve Tuzla balıkçılığını yaşatmaya devam ederlerse Celal bize biz Celal’e veda etmiş olmayacağız.

O kendisine has gülümsemesi ile bizi seyrediyor olacak

Sevgiyle
Saygıyla
Özlemle