30 Ekim 2022 Pazar

6 Kasım (boğazda avcılık) rezaleti üzerine

 

6 Kasım (boğazda avcılık) rezaleti üzerine



Poyrazköy Su Ürünleri Kooperatifinin Denizcilik Genel Müdürlüğüne İstanbul Boğazında Balık avcılığının serbest bırakılması için yaptığı başvuru ülke tarihine geçecek bir cevap ile kısmen kabul edildi. İlk bakışta mesele kaynakların korunması ve sürdürülebilir balıkçılık açısından dikkat ve tepki çekse de esasında gerek kooperatifin başvurusu gerekse de ilgili müdürlüğün cevabi yazısı çok daha derin bir tehlikenin kapıya dayandığının habercisiydi.

Bu tehlike küçük ve basit kurnazlıklar Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün balıkçılık yönetimindeki yetki alanının ve balıkçılık ile ilgili mevzuatın devre dışı bırakılması tehlikesidir.

Anlatayım;

Ülkemizde balık avcılığının yönetiminin yetki ve görevleri Tarım Bakanlığındadır. Ulaştırma Bakanlığı veya başka bir bakanlık bu alanda ne karar alıcı nede icracı değildir. Bu nedenle yazıya verilmesi gereken resmi cevap “muhatabınız ben değilim” olmalıydı. Lakin Denizcilik Genel Müdürlüğü böyle yapmak yerine tamam bir günlüğüne kapatıyorum boğazı diyor. Tuhaflık (veya kurnazlık) işte tamda bu noktada başlıyor. Bu yazı ile Boğazlar Trafik Ayrım Düzeni içinde avcılık yapmak mümkün değil. Sebebi ise gayet basit balık avcılığını düzenleyen ve her 4 yılda bir yayınlanan tebliğl (5/! Sayılı) “Marmara denizi yer yasakları

Madde 6

Ö) İstanbul ve Çanakkale boğazlarında trafik ayrım şeridinde su ürünleri avcılığı yasaktır.” Diyor.



Uzatmadan net bir şekilde söyleyeyim. Boğazda avcılık için ya “boğazlar tüzüğünün değişmesi ya da 5/1 sayılı tebliğin tashih edilmesi gerekmektedir. Bunlar yapılmadan trafik ayrım şeridinde yapılacak her avcılık yasa dışı olacaktır.

İşte yazının başında bahsettiğim derin tehlike budur. Tehlike Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün ve balıkçılık mevzuatlarının tuhaf kurnazlıklarla devre dışı bırakılması tehlikesidir.

Bu duruma itiraz etmesi gerekende en başta Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğüdür.

Şimdi yapılması gereken (5/1 sayılı tebliğ ortada durduğuna göre) resmen ve alenen ilan edilen bu yada dış avcılığın engellenmesidir.

Gerek Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün gerekse de İstanbul Su Ürünleri Şube Müdürlüğünün 6 Kasım tarihinde ne yapacağını hep birlikte göreceğiz.

Ben bu kepazeliğe izin vermeyeceklerini umuyorum.