1. bir tur balikci. su an cnn turk'te karsisindaki konusmacilari safsatalarla konusturmamaya calisiyor. basariyor da. cirkefligi diz boyu. kendisine sakin ol sampiyon demek istiyorum.
  1. günü kurtarmaya güdümlü, kooperatif başkanı.
    "60 sayfa kitap yazan profösör oluyor" demiştir, entellerden hiç haz etmemekte, ancak sorsan 60 sayfa kitap okumamıştır, o başka.

Yukarıdaki alıntılar ekşi sözlükten. Bana göre Kokoş profilini tarif etmek için yeterli bir açıklama. Açık ve net bir şekilde davranan biri. Günü kurtarmaya ve karşısındakini konuşturmamaya çalışıyor. Bilim insanlarına, çevrecilere, STK’lara ve muhalefet eden biz küçük balıkçılara karşı söyledikleri ortada. Bu yazının amacı Kokoş tartışmak değil. 3 yıldır süren ve giderek şiddetlenen bu mücadelenin içine girdiği yeni aşamadır. Daha doğrusu sürdürülebilirlik için av, boy, tür, derinlik vs. gibi konularda yapılması muhtemel kısıtlamalara ve yeni düzenlemelere karşı faaliyete geçen boğaz merkezli lobinin yeni faaliyet tarzıdır. Kokoş bundan sonra sadece uvertür oynayabilir, başrol oyuncuları sahneye çıktılar. Bu yeni oyunda başrol oyuncularıda, sette, hikaye de değişti. Yeni senaryo, bilimsel gerçeklere, sürdürülebilirlik için mücadele eden STK’lara ve hakça paylaşım için mücadele eden küçük balıkçılara karşı her türlü yalan ve iftira ile saldırmak. Bürokrasiyi baskı altına almaya başlayan kamuoyunu önce tarafsızlaştırmak sonra kendi fikirlerinin (çıkarlarının) etrafına çekmek. Peki gerçekler ortada iken yalandan, iftiradan ve satın almaktan başka bir yöntemleri olabilir miydi?

Artık toplantılarda cinsel organlarından bahsetmeyecekler, tehditler de olmayacak bundan sonra. Her şey ortada, daha ince bir planları var. Bu yeni oyun yalanlarını başkalarına söylettirmek, kendilerine karşı yapılan kampanyaların benzerlerini yapmak ve mümkün olan en geniş kamuoyu desteğini sağlamak.

Hani bazen Amerikan filmlerinde izleriz, doğal kaynakları sömüren, enerji şirketleri, petrol ve kömür madencileri, kimya şirketleri vs. ahlak ve hukuk kurallarını çiğnediklerin de yaptıkları kirli oyunları ve lobi faaliyetlerini hatırlarsınız. Politikacıları, bürokratları hatta bilim insanlarını bile satın alırlar. Ama karşılarında kamuoyu muhalefeti varsa tüm bunlar yetmeyebilir. Yetmediğinde ise işin içine medya ve sözde STK’ları maniple edilmiş bir sürü kurumu sokarak mücadele ederler. Çıkarlarıuğruna her türlü hukuk ve ahlak kurallarını çiğnerler. Kendi isteklerini gerçekleştirmek için hazır olanların üzerindeki kamuoyu baskısını hafifletmeye çalışırlar.

Elbette bizimkiler bahsettiğim filmlerdeki kadar yetkin ve güçlü değiller, ama burasıda Türkiye. Ne yazık ki güçlü bir sivil toplum ve bağımsız örgütlenmiş bir küçük balıkçı organizasyonumuz yok. Buna rağmen gazeteye verdikleri ilandan bu yana geçen süreç bu konuda örgütlendiklerini ve harekete geçtiklerini gösteriyor. Parlamentodaki araştırma önergeleri, Durali beyi çıkarttıkları TV programı ve denizde her şeyin yolunda gittiğini anlatan TV haberleri. İstihtam tabeli ile hareketlenen Su Ürünleri Mühendislerini yedeğe almak için uçurdukları acımasız balonlar. Bu olanlar bu oyunun giderek büyüdüğünü gösteren en önemli ip uçlarıdır. Oyun böyle büyümeye devam ederse bazı oyuncuların klasman farkları açığa çıkacak ve onlar sahneden patronları tarafından atılacaktır.

Bu nedenle hiç küçümsemeden, hiç üşenmeden söyledikleri her yalana cevap vermeliyiz ve Türkiye balıkçılığının gerçeklerini açıklamaya devam etmeliyiz.