4 Eylül 2019 Çarşamba

Bir öteki küçük balıkçı ve bir öteki Garipçe




Rumeli Feneri ve Kavak arasında kalan en küçük yerleşim birimlerinden birisidir Garipçe köyü. Yaklaşık 500 civarı nüfusu olan ufak tefek işleri saymaz isek tek geçim kaynağı balıkçılık olan kelimenin gerçek anlamı ile bir kıyı topluluğu.
90 aktif balıkçısı yaklaşık 40 ruhsatlı balıkçı teknesi 120 ortaklı Su Ürünleri Kooperatifi ile tipik bir balıkçı köyü. Mahzun ve makus kaderine terk edilmiş garipler köyü.
İstanbul’un nüfusuna oranla en fazla balıkçı teknesi ve balıkçısı olmasına rağmen balıkçılık kıyı tesisi olmayan buna rağmen balıkçılık ekonomisini ve kültürünü yaşatmayı başarabilen tek köyü.
Bizlere ilk okullarda öğrettikleri bir şarkıda olduğu gibi.
“Orada bir köy var uzakta gitmesek de görmesek de bizi köyümüz” dediğimiz türden.

Bu köyde geçtiğimiz günlerde polisiye bazı olaylar yaşandı. Muhtarın arabası kurşunlandı. Kooperatif başkanı ise köyün balıkçılarını ve balıkçıların kullandığı kahve ve iskeleyi korumaya çalıştığı için tehdit ediliyor.

Bütün bunların sebebi yasa değişikliğinden önce köy ortak malı olan balıkçı kahvesinin ve önündeki iskelenin işgal edilerek restoran haline getirilmesine yaptığı itiraz ve hukuki mücadele.

Daha önce köy ortak malı olan kahve önün ağ bakımları yapılan alan yasa değişikliği ile köy ihtiyar heyetinin tasarrufundan çıkarılıyor ve ardından da “birileri tarafından” işgal edilerek restoran yapılıyor.

Şu an ne kayık bağlayacak yer ne oturulacak bir mekan ne de ağların yapılacağı bir alan var.

Balıkçılar teknelerini Rumeli Fenerine bırakmak zorunda kaldılar ve orada da limanın aşırı kalabalıklaşması nedeni ile sorun yaşıyorlar.

Ve yine Garipçe balıkçıları köylerinde oturacakları bir mekan kalmadığı için her gün belediye otobüsü ile oturmaya Rumeli Fenerine gidiyorlar.

Gelelim bu yazının amacına;

Bu yazının konusu bu hadisenin polisiye boyutu değil.

Bu yazı Garipçe köyü kooperatifini, onun başkanını ve balıkçılarını yalnız bırakmamam için bir çağrı amaçlıyor.

Bu yazı Garipçe’nin makus kaderini değiştirmek için bir çağrı amaçlıyor.

Bu çağrının muhatabı merkezi balıkçılık otoritesidir.

Bu çağrının adresi Ankara’dır.

Gelin Garipçe’nin kaderini değiştirelim.

Gelin yaşayan bir balıkçılık müzesi olarak Garipçe’nin gelecekte de var olmasının temellerini bu günden atalım.

Gelin köyün balıkçılık alt yapısının inşası için devletin bütün kurumlarını harekete geçirelim.

Gelin köyün tarihsel dokusuna uygun bir balıkçı barınağı yapıp Garipçe’li balıkçılara hediye edelim.

Her şeyden önemlisi onlara yalnız olmadıklarını hissettirelim.

Kenan KEDİKLİ

1 yorum:

  1. İçerik üzücü ama yazı çok başarılı. Hadi BSGM! Değiştir kaderini Garipçe'nin. Balıkçıların saygısını, sevgisini kazanmak o kadar da zor değil. Hadi...

    YanıtlaSil