24 Aralık 2013 Salı

Alkışlar Ege’nin Kadın Balıkçılarına.






Akdeniz Koruma Derneği Datça-Bozburun yarımadasında yürüttüğü “Egenin Kadın Balıkçıları” isimli projeyi tamamladı. 21 Aralık günü Bozburun İlk Okulunda da proje final toplantısı yapıldı. Davet ettiler, proje final toplantısında yorgunluklarını olmasa da sevinçlerini ve heyecanlarını paylaşmaya gittik. İyiki de gitmişiz neden böyle dediğimi birazdan anlatacağım. Toplantıyı anlatmadan  önce hem  Akdeniz Koruma Derneğini hemde projeyi anlatmakta fayda var.

Akdeniz Koruma Derneği
Akdeniz koruma derneği genç bir sivil toplum örgütü. Dernek genç ama kurucuları kadroları yeterince deneyimli ve donanımlı. Uzun zamandır bu sahada gerek akademik düzeyde, gerek proje düzeyinde gerekse  kampanyalar düzeyinde bir araya gelmiş ve çeşitli faaliyetlerde bulunmuş tecrübeli ve genç arkadaşların harmanlandığı bir STK. Genç pırıl pırıl ve sahici insanlardan oluşan bu dernek, kendi deyimleri ile “Akdeniz Koruma Derneği, Akdeniz ekosistemindeki doğal alanların korunması ve tahrip edilen alanların iyileştirilmesi amacıyla yola çıkmıştır. Akdeniz Koruma Derneği benzer konularda küresel ölçekte yapılan koruma çalışmalarının önemli bir parçası olmayı hedeflemekte ve yapılan diğer çalışmaları desteklemektedir”  onları benzerlerinden ayıran önemli noktalardan  en önemlisi ise doğal alanları sadece coğrafi yapıyı değil o yapı üzerinde yer alan geleneksel kültürleri ve o doğal çevre üzerinde üretim yapan küçük ölçekli kıyı balıkçılarınında korunmasına yönelik faaliyetlerde bulunmalarıdır. Dernek hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yürüttüğü projeler hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler http://akdenizkoruma.org.tr/html/projeler.html adresini ziyaret ederek daha fazla bilgi sahibi olabilirler.
Ben final toplantısına katıldığım “Egenin Kadın Balıkçıları” projesinden ve final toplantısının bende yarattığı etkiden bahsetmek istiyorum.



Ege’nin Kadın Balıkçıları
Proje ile, “Datça-Bozburun Yarımadası Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde balıkçılık yapan kadın balıkçıların ihtiyaçları gözetilerek balıkçılık mesleğine devamlılıklarının sağlanması ve balıkçılık kültüründe varlıklarının güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca verilecek eğitimler ve hibe edilecek çevre dostu av araçları ile sürdürülebilir balıkçılığın desteklenmesi, biyolojik çeşitliliğin, hassas alanların, türlerin korunmasına yardımcı olunması amaçlanmış” . Dernek sadece ÖCK bölgesinin korunmasını değil, bölge ile birlikte uzun tarihsel süreçler içerisinde oluşan demografik yapıyı bu yapının en önemli parçası olan “kadın balıkçıların” sosyal ve ekonomik sorunlarının çözülmesini, balıkçı ailelerinin yaşam standartlarının iyileştirilmesi  ve sosyal güvenlikten örgütlenme içerisindeki çeşitli sorunların çözümüne katkı sunmayı amaçlıyor.




Final toplantısı
Tanıyanlar bilir hayli uzun  zamandan beri gerek sürdürülebilir balıkçılık mücadelesine gerekse özel olarak geleneksel balıkçılığın korunması faaliyetine dair kafa yoran bu konularda yaşadığımız çetin mücadelenin “genellikle” can sıkıcı yönlerine dikkat çekmeye çalışan birisiyim. Hatta bu noktada zaman zaman ne kadar da sıkıcı olduğumun farkındayım. Neredeyse bir savaş muhabiri gibi mücadelemizin her krtitik safhasını, her olası tehlikeyi, her hain tuzağı ve şer planlarını sizlerle paylaştım.Uyarmaya dikkat çekmeye çalıştım. Biliyorum çoğu zaman da canınızı sıktım, bu laflara bakıp ta hemen  sevinmeyin. Ne gündemimi nede üslubumu değiştirmeye niyetim var. Sadece aşağıda yazacağım satırların girizgahını yapmaya çalışıyorum.
Son iki yıldır ne yaptığım seyahatin nede katıldığım toplantının sayısını bilmiyorum. Bu toplantılardan ya öfkeli yada yol boyu planlar yaparak yeni mücadele stratejilerini düşünerek döndüm. İlk defa bir toplantıdan yorgun, mutlu ve hatta neredeyse tatlı bir sarhoşluk içinde dönmek nasip oldu. Bozburun'da küçük kasaba ilk okulunda başlayan duygu fırtınası henüz dinmiş değil. O tatlı sarhoşluk hala devam ediyor desem yeridir. Ben Bozboronda sarhoş oldum, ajite oldum, mutlu oldum ve umutlu oldum.

Birinci sıraya sarhoşluk koyduğuma bakmayın. Bu sarhoşluk içki sarhoşluğu değil. Ben  içki içmiyorum. İçinde yaşadığım olayın içimde yarattığı duygu fırtınasının sarhoşluğundan bahsediyorum. Karanlıktan ışığa çıkan adamın yaşadığı sarhoşluktan. Ege'nin sessiz bir yarım adasında küçük bir köy okulunda yaşadığım beni bir anda çarpan duygu fırtınasının  sarhoşluğundan bahsediyorum. İçinde alkolün olmadığı ama hiçbir alkolün yapamayacağı sarhoşluktan.
Ajite oldum dedim ikinci satırda. Ben bu ilk okulun dersliğinde yaşadığım sahici sahnelerden, sahici duygulardan, sahici düşüncelerden ve sahici emekten ajite oldum. Son 4 yılın bütün yorgunluklarını bütün yıpranmışlıklarını Egenin mavi sularına bırakıp yerine mücadele azmi ile doldurdum çıkınımı. Balıkçı kadınların gözlerindeki pırıltıları ayrı bir keseye koydum. Erkek balıkçıların yorgunluklarını ve öfkelerini ayrı bir keseye. Pırıl pırıl kooperatif başkanları  ile tanıştım, iletişim bilgilerini ajandama yadım, sahiciliklerini hafızama.
Ben Bozburunda mutlu oldum demiştim en sonunda, mutlu oldum çünkü çetin kavgalar zor iştir. Arkadaş ister, kardeş ister ve yoldaş ister. Ben Bozburunda arkadaşta buldum, kardeşte, yoldaşta. İşte bu nedenle bu yazının başına alkışlar Akdeniz Koruma Derneğine yazmayı düşünmüştüm ama vazgeçtim. Onlar arkadaşlarımdı, yoldaşlarımdı kardeşlerimdi. Onlar beni anlar diye diye düşündüm ve vazgeçtim.
Alkışlar Ege’nin Kadın Balıkçılarına demeye karar verdim.
.
Biliyorum sıkıldınız ama yazı bitti, son olarak sadece GELBALDER’i bu toplantıda onore eden AKD’ye hem şahsım hem de derneğimiz adına kocama bir teşekkür etmeden bitirmek istemiyorum yazıyı.

İyi varsınız ve iyi ki bu müthiş etkinliği bizi davet ederek paylaşmak nezaketi gösterdiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder