22 Nisan 2011 Cuma

Balık Halleri



Balık halleri, su ürünlerinin açık artırma ile toptan satışının, muhafazasının, kalite, hijyen ve sağlık kontrolünün ve dağıtımının yapıldığı toptan satış yerleridir. 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu, balık hallerinin belediyelerin yanı sıra, gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulmasına imkan sağlamaktadır. Ancak ülkemizde, toptan satışların gerçekleştirildiği işlem hacmi yüksek su ürünleri hallerinin tamamı Belediyeler tarafından kurulmuş ve işletilmektedir. Bu da Belediye Kanunu ve Büyükşehir Belediye Kanunlarında, belediyelerin toptancı halleri tesis ve idare görevlerinin bulunması ve hal kurmak isteyenlerin belediyelerden izin alması gerekliliğinden kaynaklanmaktadır. Buna bağlı olarak, gerçek ve tüzel kişiler yeni hallerin kurulmasında yeterince etkin olamamaktadırlar.

Su ürünlerinin pazarlanması ve korunması için önemli işlevi olan su ürünler halleri henüz ülke çapında yeterli sayıda bulunmamaktadır. Ülkemizde, işlem hacmi yüksek başlıca 10 adet su ürünleri hali bulunmaktadır:

1. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Su Ürünleri Hali 6. Çanakkale Belediyesi Su Ürünleri Hali

2. Samsun Büyükşehir Belediyesi Su Ürünleri Hali 7. Bursa Büyükşehir Belediyesi Su Ürünleri Hali

3. İzmir Büyükşehir Belediyesi Su Ürünleri Hali 8. Balıkesir-Bandırma Su Ürünleri Hali

4. Ankara Büyükşehir Belediyesi Su Ürünleri Hali 9. Trabzon Belediyesi Su Ürünleri Hali

5. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Su Ürünleri Hali 10. Ordu Belediyesi Su ürünleri Hali.

Son yıllarda, güvenilir su ürünlerinin tüketimine yönelik olarak, özellikle Avrupa Birliği mevzuatına uygun çalışmalar yapılmış olmasına karşın, henüz ülkemizdeki su ürünleri hallerinin hiç birisi fiziksel ve alt yapı şartları açısından Avrupa Birliği standartlarında bulunmamaktadır.

TKB tarafından hazırlanan ve 19 Haziran 2002 tarih ve 24790 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Su Ürünleri Toptan ve Perakende Satış Yerleri Yönetmeliği” ülkemizde, güvenilir su ürünlerinin tüketimine yönelik olarak Avrupa Birliği standartlarına eşdeğer bir mevzuat çalışmasıdır. Bu yönetmelikle su ürünlerinin toptan ve perakende satışlarının disipline edilmesi, daha sağlıklı ve kaliteli su ürünleri tüketiminin sağlanması, hammaddeden yani üretimden başlayarak, tüketime kadar her aşamadaki satış şartlarının kontrol altına alınması amaçlanmıştır. Bu yönetmelikte; su ürünleri hallerinde bulunması gereken üniteler, uyulması gereken asgari genel teknik, hijyenik, fiziksel ve altyapı şartları ile bu yerlerin kurulma, çalışma, yönetim ve işleyişine yönelik hususlar ve düzenlemeler yer almaktadır.

1380/3288 Sayılı Kanun ile balıkhane dışında su ürünleri satışı serbest bırakılmıştır. Bu durum, su ürünlerinin kontrolsüz satışının yapılmasına imkan verdiği gibi, avlanan ve pazarlanan miktarın tam olarak bilinememesine de neden olmuştur. Altyapı yatırımları tamamlanmadan bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi de beklenemez. Son yıllarda su ürünleri toptan satış yerleri konusunun TKB’nca sürekli gündemde tutulması ve takip edilmesi nedeniyle yapılan çalışmalar yavaş yavaş sonuç vermeğe başlamıştır. Belediye Başkanlıklarınca AB standartlarında modern su ürünleri hallerinin kurulmasına yönelik yeni haller planlanmakta, mevcutlar ıslah edilmeye çalışılmaktadır. Ancak, gelişmeler istenilen düzeyde değildir. Ayrıca, balıkçılar, alıcı ve satıcılar yapılan çalışmalara yoğun bir destek vermekte, hallerin bir an önce sağlıklı, fiziki ve teknik şartları yüksek ortamlara dönüşmesini, tüketiciler ise taze, sağlıklı ve güvenilir ürün alabilmek için toptan satışın yapıldığı balık hallerindeki koşulların en kısa sürede iyileştirilmesini beklemektedirler. Haller konusu incelenirken, kapasite bakımından en büyük ve pazarlama yönünden de önemli olmasına rağmen hala birçok eksikliği olan “İstanbul Balık Hali” örnek olarak aşağıda değerlendirilmektedir.

İstanbul Balık Hali

Eminönü-Bakırköy sahil yolu ile Marmara denizi arasına sıkışmış bir konumda olan İstanbul (Kumkapı) Balık Halinde, 1350 m2’lik iki katlı idari bina, 4800 m2’lik bir müzayede salonu, toplam 117 komisyoncu yazıhanesi, 5 paketleme tesisi, 690 m2’lik bir buzhane, 12 soğuk hava deposu, 1 modern şoklama tesisi ve soğuk hava deposu bulunmaktadır. Bunun yanında, 460 m2’lik kalorifer dairesi ve depo, 2 lokanta, 1 kahvehane, yaklaşık 11,000 m2’lik otopark alanı ile 3 adet kazıklı iskelesi bulunmaktadır. Hal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca işletilmektedir. 1994’den sonra mezat alanı 4800m2 ye çıkarılmış, üzeri kaplanmış, sosyal amaçlı bir bina yapılmıştır. Yılda ortalama 25–40 bin ton balığın satışı yapıldığı İstanbul Balık Hali Müdürlüğü’nde 13 Su Ürünleri Mühendisi, 6 Veteriner Hekim, 1 Biyolog ve 1 Doktor ile birlikte ortalama 150 kişi hizmet vermektedir.

Halin işleyiş durumu

1977 öncesinde uygulanan yönetmelik gereği, her türlü işlem Hal Müdürlüğü tarafından yapılmakta; esnaf-komisyoncu ve müstahsil birbirlerine karşı güvence altına alınmış durumdaydı. Hale kara ve deniz yolu ile gelen balıklar önce mezat alanında geliş sırasına göre depolanır ve tespit personellerince tespiti, veteriner hekimlerce muayenesi yapıldıktan sonra sabah saat 06.00 dan itibaren belediye satış memurlarınca satılır ve satış katibi tarafından müzayede cüzdanlarına işlenir, satıştan kaynaklanan vergi kayıpları yaşanmazdı. Satıştan sonra balıkların irsaliye ve faturası Müdürlük tarafından düzenlenir ve naklinin yapılabilmesi için irsaliyesi esnafa verilirdi. Alıcı sattığı ürünün faturasını, ertesi gün Müdürlük veznesinden almış olduğu balığın alıp, satış bedelini öderdi. Üç gün içinde ücretini ödemeyen esnafa yapılmaz ve almış olduğu ürünlerin bedeli Müdürlüğe vermiş olduğu teminattan tahsil edilirdi. Bu şekilde komisyoncunun zarara uğramaması sağlanırdı. Müdürlük veznesinde toplanan paralardan satışa ait KDV ve belediye rüsumu düşüldükten sonra kalan para ilgili komisyoncuya verilir, ilgili komisyoncu da kendi komisyonunu aldıktan sonra kalanını müstahsile öderdi. Müstahsil müdürlük ile bu konuda muhatap değildir. Maliyenin alacağı olan KDV ise Müdürlük tarafından yatırılması gereken sürede Maliye veznesine yatırılırdı. Hal tamamıyla müdürlük denetiminde olduğu için düzen ve intizam konusunda daha az karmaşa söz konusu olmaktaydı. Satışı yapılıp, irsaliyesi düzenlenen su ürünleri hal çıkış kapısında tekrar denetlenir ve Müdürlük tarafından satışı yapılmayan ürün var ise gerekli yasal işlem yapılırdı. Ayrıca avlanması yasak olan su ürünlerine Tarım Bakanlığı denetim elemanlarınca el konur ve müdürlük satış elemanlarınca müzayede usulü ile satılır ve satış bedeli emanet defterine kayıt edilir ve KDV ile birlikte tamamı maliye veznesine yatırılırdı. Anılan sistemde hiçbir işlem, tek bir kişinin inisiyatifine bırakılmamaktadır. İşyoğunluğundan dolayı tespit eksikliği söz konusu olsa bile satış resmen yapıldığı için satış cüzdanlarında fazlalık çıkacak ve dolayısı ile bu var olan fazlalık yine tespit kayıtlarına girecektir. Eğer hem tespiti ve hem de satışı yapılmadan (kaçak) ürün satışı yapılacak olursa bu kez hal çıkışındaki irsaliye denetiminde ortaya çıkacaktır ve yasal işlem uygulandığı için tekrar resmi kayıtlara intikal edecektir.

Bu sistemin avantajı, bütün kontrol ve otorite Müdürlükte olduğu için istatistikî kayıtlar gerçek işlemi yansıtmakta ve devletin KDV ve gelir vergisi gibi mali alacakları düzenli ve satış bedelleri üzerinden yapılmakta olduğundan vergi kaybı minimum seviyededir. Ayrıca hal’de düzen ve intizam daha kolay sağlanmaktadır. Dezavantajı ise, Hal’de yük Müdürlükte giderleri artmakta ve tüm mali işlemlerin müdürlük tarafından yapılmasından dolayı örneğin istenmeyen gelişme töhmet ve zan altında kalma olayları söz konusu olmaktadır. Ancak sistemin değiştirilmesindeki temel etken serbest piyasa ekonomisine geçme isteği olduğu söylenebilir. 1997’de yapılan Yönetmelik değişikliği ile Balık Hali Müdürlüğü’nün müzayede yapma yetkisi kaldırılmış ve sadece mezadı denetleme ve izleme görevi verilmiştir. Satışlarınmüzayede usulüyle balık komisyoncuları elemanları tarafından yürütülmesi kabul edilmiştir. Bu durumda aynı komisyoncuya ait farklı noktalarda satış yapılabilmektedir. Vergi tahsili Maliye’nin görevi olduğu gerekçesi ile hal çıkışında fatura ve sevk irsaliyesi kontrolü ortadan kaldırılmıştır. Maliye yılda ancak birkaç gün gelip burada fatura denetimi yapmaktadır. Yeni yönetmeliğe göre, mezat yapıldığı saatlerde satılan ürünlerin satışı sonucu oluşan fiyat ve bu satışlardan doğan belediye alacakları, komisyoncuların vermek zorunda oldukları beyannameler ile tahsil edilmektedir. Satış şefliği yapmış olduğu tespitler ile beyanları karşılaştırmakta ve bir uyumsuzluk olduğu takdirde tespit edilen fiyatlar geçerli olmaktadır. Bu sistemde yapılan satışları tam anlamı ile denetleme imkânı yoktur. Bunun nedenleri:

• Saat 04:00’dan sonra yasak olmasına rağmen su ürünü satışı yapılabilmesi,

• Hal içerisinde aynı anda birden çok noktada aynı komisyoncu veya farklı komisyoncular tarafından satış yapıldığından, her birinin satış fiyatlarının tek tek kontrol edilememesi, sadece ortalama fiyatların alınabilmesidir.

Yeni sistemin dezavantajı, satış sonucunda düzenlenmesi gereken faturalarda ne kadar doğru rakamlar kullanıldığının bilinmemesidir. Sistemde inisiyatif tamamıyla bir ya da birkaç kişinin vicdanına bırakılmış durumdadır. Dolayısı bu ticaret sonucu devletin kasasına girmesi gereken meblağın ne kadarının girdiği belli değildir. Buna KDV haricindeki diğer vergiler de eklendiği zaman önemli vergi kayıpları yaşandığı bir gerçektir. İyi niyetli bu uygulamanın zamanla kişileri yozlaştırdığı, yanlışlara ittiği görülmüştür. Bu nedenle bu sistemin yerine yeniden müstahsili, komisyoncuyu, perakendeciyi ve devleti de düşünerek yeni bir sistemin hayata geçirilmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur.

Bütün olumsuzluklarına rağmen İstanbul Balık Hali, dünyadaki birçok balık halinden daha iyi konumdadır. Ancak yeterli olduğu söylenemez. Balık halindeki sorunlar, nakliye, satış ve depolama sürecinde görevli personelin eğitimi, fiziki konum ve ulaşım, iskele, giriş ve çıkış trafiği, yönetmelik sorunları ile tecrübeli personel istihdamı zorunluluğu ve üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği eksikliği olarak özetlenebilir.

Dokuzuncu Kalkınma Planı Balıkçılık Özel İhtisas Komisyonu Raporu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder