9 Nisan 2011 Cumartesi

Yine Nisan

Yine Nisan, yine uzatma söylentileri, yine uluslararası sularda endüstriyel balıkçılık talepleri.
Her yıl bir aynı karmaşa,  Mart ayının gelişi ile birlikte bir gurup Gırgır avcısı sezon uzasın diye kampanyaya başlıyor. Gırgır avcılarını bu doğrultuda idareyi domine etmeye çalışırken baskı yaratmaya taleplerini kabul ettirmeye çalışıyorlar. Bu faaliyeti yapanlar esas olarak İstanbul boğazında bağlı olan kayıklar. Boğaz kayıklarının tamamını da temsil etmiyorlar. Toplasan 20 gırgır motorunu geçmez bunların sayısı. Güçleri etkinliklere neye dayanır bu işleri nasıl beceriyorlar belli değil. Aynı gurup İstanbul boğazında daha rahat avlanabilmek için boğazlarda av yasağını bir yasal düzeltmeyle genişletmeyi başarmıştı.  Şimdi sezon uzatılsın, Nisan ayının gelişi ile birlikte başladığmız kıraça katliamına devam edelim diyorlar. 
Her yıl tekrarlanmaya başlayan bir başka konu ise uluslararası sularda avcılık.
Burada karşımıza bir başka gurup çıkıyor. Komisyoncu, orkinos besicisi ve Türk av filosunun en gelişmiş teknolojileri kullanan, en büyük gırgırcı kesimi. Geçen sene idareye taleplerini kabul ettirdiler. Neredeyse KKGM  personelinin tamamı karşı iken siyasi nüfuz ile bunu başardılar. Olanları hep birlikte gördük.  Tebliğlere göre avlanması yasak olan balıklar, dalyanlarda kaçak olarak avlanan balıklarla karışarak balık hallerimizde satıldı. Oysa idare Ege’de toplanıp Karadeniz’e göç eden pelajik balık stoklarımızı korumak üzerlerindeki büyük av baskısını kaldırmak için gırgır ve trol avcılığını tebliğlerle yasaklıyordu. 
Tür, boy, ağ gözü açıklığı, ağ derinliği ve boyu kısıtlaması olmadan yapılan bu avcılığın sonuçlarını hep birlikte gördük. Satılamayan binlerce kasa kolyoz balığı, havyarlı palamut ve torik balıkları ve diğer yumurtadaki balıklar kontrolsüz ve denetimsiz bir şekilde avlandı yumurtalarını bile dökemeden avlandı.
İşin bir başka yanı ise yer yer uluslararası suyun 1,5-2 millere düştüğü Ege’de kıyılarımızın tam  yumurta zamanı ava açılması idi. Neresinden bakarsan bak tutarsızlık ve (dilim demeye varmasa da )bir kepazelik kararı verildi geçen sene.
Bu filmi bu yıl tekrar izlemeye başladık. Önümüzdeki birkaç gün içinde idare bu konuda bir karar verecek. Vereceği karar 15-20 motor ve 3-5 çiftlik sahibinin çıkarına mı olacak yoksa  şu günlerde Karadeniz’e doğru göçe hazırlanan, havyarlı  balık stoklarımızın çıkarına mı olacak bunu hep birlikte göreceğiz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder